Bebeklerde ve Çocuklarda İştahsızlık Problemi
Beslenme nedir?
Beslenme; yaşam için gerekli faaliyetlerden biridir ve özellikle gelişim sürecinde olan bebek ve çocuklar için oldukça kritik öneme sahiptir. Açlık iştah durumu, vücudun metabolik faaliyetleri için gerekli enerji alımını düzenleyen yeme isteği şeklinde tanımlanabilir.
Özellikle gelişme çağında ortaya çıkan iştah kaybı doğru zamanda, uygun girişimlerle kontrol altına alınmazsa çocuğu, zihinsel ve fiziksel gelişim geriliği ile birlikte bağışıklık sisteminde yetersizlik, çeşitli hastalıklara yatkınlık gibi ciddi sağlık sorunlarına çok daha yatkın hale getirir.
Çocuklarda iştahsızlık belirtileri erken dönemde fark edilmeli ve özellikle bebeklerde ani iştahsızlık nedenleri hakkında doğru bilgi sahibi olmalıdır.
Bebeklerde İştahsızlık Doğumdan sonra bebeğin sağlıklı gelişimini sürdürebilmesi için yeterli anne sütü alımını sürdürmesi ve günlük uyku ihtiyacını eksiksiz şekilde karşılaması gerekir.
Bu dönemde ortaya çıkan beslenme sorunları bebeğin hem zihinsel hem fiziksel gelişimini doğrudan etkileyeceği için iştahsızlık gibi problemlerin en hızlı şekilde fark edilip tedavi edilmesi gereklidir. Yenidoğan döneminden itibaren bebeğin yeterli düzeyde beslenip beslenmediğini anlayabilmek için ilk ay gerekirse her hafta düzenli kilo takibi yapılır. İlk 6 aylık süreçten sonra ek gıdaya geçişle birlikte bebeğin ilk 3 ay günde 20-30 gr, 3-6 aylık dönemde günde 15-20 gr , 6-9 ay arasında günde 10-15 gr alması, bunun sonrasında 9-12 ay arasındaki süreçte ise haftada en az 50 gram kilo alması beklenir.
İştah kaybı gibi beslenme problemlerini saptayabilmek için özellikle bu süreçte kilo alımının doğru şekilde değerlendirilmesi kritik önem taşır.
Herhangi bir yiyeceğe karşı istek duyma durumu olarak tanımlanabilen iştah, sindirim sistemi ile birlikte sinir sistemi, pankreas ve adrenal bezler gibi yardımcı organlara ait çeşitli salgılar tarafından kontrol edilir. Bebeklerde iştahsızlık sorunu, fizyolojik ve metabolik bazı hastalıklar sonucunda ortaya çıkabileceği gibi tamamen psikolojik faktörlerden kaynaklı olarak da meydana gelebilir. Yaşamın ilk aylarında görülen yetersiz beslenme durumu genellikle hızlı şekilde fark edilir. Ancak çocukta ciddi beslenme bozukluğu bulguları ortaya çıkana dek gözden kaçan iştahsızlık problemlerinden bahsetmek de mümkündür. Bu nedenle özellikle bebeklerde sağlıklı beslenme düzenini doğru şekilde oluşturmak, iştahsızlığa yol açan nedenleri eksiksiz olarak bilmek ve özellikle doktor kontrolü gerektiren durumları gözden kaçırmamak gerekir.
Çocuklarda İştahsızlık Nedenleri Nelerdir?
Çocuklarda iştahsızlık büyüme – gelişme geriliği tanısı almış olanların yaklaşık %35’inde görülen, son derece yaygın beslenme sorunlarından biridir. Çocuklarda yeme davranışı bebeklik döneminden itibaren görülen zihinsel ve fiziksel gelişim sürecinden, anne ile çocuk arasındaki mevcut etkileşim düzeyinden, sinir sistemi ve metabolizma ile ilgili çeşitli mekanizmaların işleyişinden ve çok sayıda sosyal faktörden büyük oranda etkilenir. Çocuklarda iştahsızlık Organik ve Organik Olmayan Nedenler olarak iki farklı şekilde sınıflandırılır. Organik nedenlere bağlı iştahsızlık problemi prematüre doğum gibi sebeplerden dolayı oral beslenmenin geç başladığı durumlarda, metabolik hastalık varlığında, inflamatuar hastalıklar, besin
alerjisi, uygun olmayan diyetler, bebekte emme ve yutma fonksiyonlarında bozulmaya neden olabilen yarık damak – dudak tablolarında, dil büyüklüğü gastroözefageal reflü ve sinir sistemi ile ilgili çeşitli sorunlarla birlikte ciddi gelişimsel gecikmelere yol açan serebral palsi gibi nörolojik hastalıklarda ortaya çıkar. Tüm bu problemler iştahsızlığa neden olmanın yanı sıra son derece ciddi ilerleyebilen önemli sağlık sorunlarıdır. Ancak çocuklarda iştahsızlık problemi %50 oranında organik olmayan nedenlerden kaynaklanır.
Çocuklarda ani iştahsızlık sorununa yol açabilen ve tüm olguların büyük kısmında sorumlu olan bu davranışsal temelli iştahsızlık nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
Bebeğin beslenmesinden sorumlu ebeveyn ve bakıcı kişilerin çocuğu yemek yemeye zorlaması.
Ailenin abur cubur grubundan yiyecek tüketimine karşı gereğinden daha sert tutum sergilerken sebze ve meyve içerikli yiyeceklerin tüketimine yönelik fazla baskıcı davranma gibi beslenme ile ilgili aşırı kısıtlayıcı tutumlar sergilemesi.
Çocuğa beslenme ile ilgili son derece keskin sınırlar çizen aile bireylerinin sigara, alkol, hazır gıda
gibi zararlı alışkanlıklara sahip olması.
Çocuğun fiziksel aktivitelerde bulunmaması; bilgisayar oyunu gibi hareketsiz eğlence
alışkanlıklarının bulunması.
Yemek sırasında televizyon izlemek, oyun oynamak gibi dikkat dağıtıcı unsurlara yönelinmesi.
Çocuklarda İştahsızlık Nasıl Giderilir.?
Çocuklarda iştahsızlık problemini doğru şekilde çözebilmek için öncelikle bu probleme yol açan asıl faktörün saptanması ve altta yatan olası sağlık sorunlarının tedavi edilmesi gerekir.
Organik olmayan, davranış temelli iştahsızlık problemi ise ebeveyn ve diğer bakım verici kişiler tarafından planlanacak bazı girişimlerle kontrol altına alınabilir.
Anne Sütü ile Alımını Destekleyin
DSÖ anne sütü alımını iki yaşına kadar önermektedir, anne sütünün yetersiz olduğu durumlarda bebeğin kilo alımı yetersiz ise anne sütüne yakın sütle desteklenmelidir. DSÖ ayrıca 6. aydan sonra ek gıdaya başlanmasını önermektedir. Ek gıda geçişin gecikmesi örneğin 7. ay bitiminden sonra
başlanması bebeğin katı gıda reddine neden olabilmekte ve çocuğun yetersiz gıda ve kalori alımına yani malnütrisyon denilen beslenme yetersizliğine neden olmaktadır. Ek gıdaya geçişin 6. ayda az miktarda önce püre kıvamında, 9. ayda daha büyük parçalar şeklinde, çocuğunda yemeğe dahil olması yani kendinin yemesi ve aile ile aynı sofrada oturtularak beraber yemek yemesi önerilir.
Yaşa Uygun Fiziksel Aktivite Düzeyini Arttırın
Çocuklarda aktivite düzeyi arttıkça açığa çıkan enerji ihtiyacını kapatmak için yemek yeme isteği kısa süreli de olsa artış gösterir. Ancak bu durumun iştahsızlığı gidermeye yönelik kalıcı etkisi
olduğunu söylemek mümkün değildir. Gün içinde tek seferlik olarak artırılan aktivite düzeyi, o gün için besin alımını artırıyor olsa da enerji dengesini iyileştirmek ve kalıcı iştah artışı sağlamak için en az 6 hafta boyunca uzun süreli düzenli aktivite önerilir.
Öğünlerde Televizyon ve Bilgisayar Gibi Dikkat Dağıtıcı Uyaranları Kısıtlayın
Beslenme sırasında televizyon, telefon ve bilgisayar gibi çeşitli uyaranlara maruz kalmak özellikle 3 ila 5 yaş grubu çocuklarda yemeğe karşı ilgi kaybı yaşanmasına ve uzun vadede iştahsızlık gibi
durumlara neden olabilir. Bu nedenle beslenme boyunca dikkat dağıtıcı uyaranların kısıtlanması, mümkünse ebeveyn veya diğer bakım verici kişilerin öğün tamamlanana dek çocukla birlikte aynı
sofrada vakit geçirmesi tavsiye edilir.
Çocuklarda İştahsızlık Tedavisi
Çocuklarda iştahsızlık tedavisi için öneriler şu şekilde toparlanabilir; Çocuğun yaşı, genel sağlık durumu, iştahsızlığa yol açan olası metabolik hastalıkların varlığı, çölyak
ve benzer sindirim sistemi rahatsızlıkları ve bu gibi daha pek çok organik neden mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.
Çocukla birlikte ebeveyn ve bakım verici rolünü üstlenmiş olan diğer kişilerin de alanında uzman pediatri hekimleri tarafından oluşturulan tedavi planına dahil edilmesi, çocukta iştahsızlığa neden olan davranış temelli faktörlerin doğru şekilde saptanması gerekir.
Bunun yanı sıra mevcut iştahsızlık sorunu giderilirken çocuğun gelişimsel açıdan geri kalmaması adına hekim tarafından önerilen çeşitli takviyeler ile ek gıda desteği sağlanabilir. Uygun tat, form ve kokuda besinsel değerleri yüksek gıdaların hazırlanması ve öğünlerin
düzenlenmeli, örneğin 3 ana öğün, belki 1 ara öğün şeklinde olmalı. Ancak ne kadar yiyeceğinin kararı çocuğa bırakılmalıdır.
Başlangıçta Küçük Porsiyonlar Denenebilir Çocuğun gün boyu atıştırmasına, aşırı süt ve meyve suyu tüketilmesine izin verilmemelidir. Yemek saatleri eğlenceli olmalı, çocuklar zorlanmamalı, fiziksel, duygusal baskı altında tutulmamalıdır. Beslenme süresi 20-30 dakika olmalı, süre dolduktan sonra kaldırılmalıdır. Oyun ve egzersiz açlığı uyarır ancak aşırı egzersiz iştahı olumsuz etkileyebilir, o yüzden yemekten 10-15 dk önce çocuk dinlendirilmelidir.
Yemek masasında çocuğun dikkatinin yemekte olması gerekir. Tv, kitap, oyuncak kaldırılmalıdır. Tüm Aile Bireyleri Yemek Masasında Olmalıdır.
Eğer çocuğun oral aversiyon gibi yemeği gördüğünde arkasını dönmesi veya kusma gibi reaksiyonları oluyorsa gıdalar çocuğun daha sakin olduğu, uykuya yakın zamanlarda denenip,
uyanıkken tekrar denenerek istemediğinde yemeği kaldırmak olabilir. Çocuğun sevdiği gıdalar ile birlikte diğer gıdalar önce az az eklenebilir, daha sonra miktar
artırılabilir.
Anne baba, çocuğa yemekte rol model olabileceğinden aile ile birlikte beraber yemek yenmelidir.